Neredeyse her tür sporda mutlaka eninde sonunda karşımıza çıkan bir
tavsiye: Kasları germenin zarûreti. Kimi zaman spordan önce denir, kimi
zaman sonra, kimi zaman farklı süreler önerilir vs. Kasları germenin
gereksiz olmadığı aşikâr.
Fakat işin getirisi ne, nerede başlayıp nerede
bitiyor? Bu soruları sormak da elzem. Kasları germe konusunda soru
sormaya başlamanın arkasında yatan en önemli etken antrenmandan hemen
önce ve sonra germenin içerdiği sakatlanma riski. Dolayısıyla ana soru
„germeli mi, germemeli mi?“. Bu konuda yapılan pek çok araştırma var,
pek çok da kitap. Bu yazıda germe konusunda bunların önemli noktalarını
özetleyeceğiz.
1. Hurâfe: Kasları germek sakatlanma riskini ve kas ağrılarını önler
Germe söz konusu olunca kısa ve uzun vadeli etkileri ayırmak gerek.
Kasları germeden hemen sonra eklemlerin erişim mesafesi ölçülebilir
derecede uzuyor. Yalnız bu uzamanın başlıca nedeni kaslardaki kalıcı bir
değişim değil, anlık esneme etkisi. Tam tersine germe işlemi sırasında
aşırıya kaçılınca kaslarda mekanik gerginlikler oluşuyor, ki spordan
gelen yorgunluk bir tarafa, sadece bu gerginlikler bile kaslarda ağrıya
neden olabiliyorlar (DOMS: delayed onset muscle soreness). Bunun
yanında, ki bilhassa spordan önce yapılan germe işlemi için mühim bu
nokta, araştırmalar hızlı bir şekilde güç boşalımı gerektiren sporlarda
statik gerilme sonrasında (yani kası gerip meselâ 20 saniye gergin
tutmak) performans düşüklüğü olduğunu gösteriyor.
Yoğun olmayan, dinamik bir germe işlemi (kısa kısa esneterek kası,
gergin bir halde tutmadan) ise spordan önce kasların esnekliğini
arttırmak ve pasif (yani her dâim mevcut olan) kas gerginliğini
kaldırmak için mantıklı. Antrenmanlardan ya da yarışlardan önce yoğun
bir germe işlemi ise sadece hareketliliğin büyük rol oynadığı sporlarda
uygulanmalı, meselâ jimnastik, Uzakdoğu sporları, engelli koşu vb.
Burada da statik bir germeden ziyade dinamik, yani kısa kısa esneterek
germe tercih edilmeli. Araştırmalar dinamik germe işleminin statik germe
işlemine oranla daha uzun eklem erişim mesafesi sağladığını gösteriyor.
Buna karşılık vücut geliştirme gibi güç çalışmalarında ise sadece
spordan önce değil, sonra da statik germe yapılmamalı, çünkü bu şekilde
antrenman sırasında ortaya çıkan mikro düzeydeki kas yırtılmaları
büyüyor ve daha yoğun kas ağrılarına (DOMS) davetiye çıkartılıyor. Aynı
durum örneğin yokuş aşağı koşma esnasında da geçerli, kezâ yüksek hızdan
(sprint) frenleme durumlarında da.
Dolayısıyla germenin ne zaman zararlı olacağı sorusu çıkıyor. Yoğun ve
uzun süreli kalıcı germe uygulaması (statik germe) sonucunda
sakatlanmalara da yol açabilen iki olumsuz etki kendini gösteriyor,
bunlar „creeping“ ve „muscle stiffness“.
Muscle stiffness
Ya da Türkçe karşılığı ile „kas katılığı“, vücuttaki kasların esneme
katsayısını gösteriyor. Kas katılığı bir kası germek için ihtiyaç
duyulan güç ile germenin sonucunda ortaya çıkan uzama mesafesinin oranı
ve ne kadar yüksek olursa o kadar iyi. Kas katılığı bilhassa kasların
esneme ve kısalma devirleri sırasında enerjinin biriktirilmesi ve tekrar
kullanılması konusunda önemli. Kas katılığını belirleyen etkenler
sinirsel olabildikleri kadar kas liflerinin esnekliği ile ilgili
özellikleri de oluyor. Kas liflerinin esnekliği sürekli gerilme (statik)
sonucunda olumsuz etkilenip kas katılığının düşmesine neden oluyorlar.
Düşen kas katılığı da tepkisel güç gerektiren sporlarda („patlama“
gerektiren de diyebiliriz) performans kaybına ve sakatlık riskine yol
açıyor.
Creeping
Creeping’in kas germe bağlamında Türkçe karşılığına „kas uzaması“
diyebiliriz, çünkü „creeping“ kasların boylarının kısa süreli değişimini
tasvir ediyor. Yavaş kas germe işlemleri bağlayıcı doku üzerinde hızlı
germe işlemlerinden farklı etkide bulunuyorlar. Yavaş ve sürekli germe
sonucunda kasın germe işleminden sonra da bir süre devam eden uzaması
durumu ortaya çıkıyor.
Özetlemek gerekirse spordan önce kasları germek, bilhassa statik germe
sakatlıklardan korumuyor, tam tersine bunlara davetiye çıkarıyor. Kezâ
hemen spor sonrasında uygulanan statik germe ile kas ağrıları da
artıyor, kasların dinlenmesi ve kendilerini toparlaması germe işlemi ile
desteklenmiyor, tam tersine zorlaştırılıyor. Kısa süreli dinamik germek
ise yer yer faydalı.
2. Hurâfe: Kas kısalması
Kasların gerilmedikleri takdirde kısaldıklarını düşünmek ilk bakışta
mantıklı gelse de gerçeği yansıtmıyor. Her şeyden önce bir kasın
uzunluğu sürekli olarak aynı. Kasların „kısalması“ mefhumu kaslara
uygulanan işlev testinde ortaya çıkan bir durum. Kasların yeterli
esnekliğe sahip olmadığı ve germe etkisine kâfi derecede rahat tepki
vermediğini belirtiyor. Yani gerçekten bir kısalma durumu söz konusu değil. Bu
„kısalma“ konusunun yanlış anlaşılması yanlış bir germe takıntısına yol
açıyor, yani „kaslarımız kısalıyor, gerersek uzarlar“ anlayışı.
Kasların kısalması fiziksel (yani bir cetvelle ölçülebilir) kısalmadan
ziyâde işlevsel bir terim, yani bir kasın sağlayabileceği azamî gücü
daha sınırlı bir çerçevede sağlamasına kas kısalması deniyor. Bu durumda
söz konusu kasın karşıt kasını çalıştırıp her iki kasın da mümkün
olduğunca geniş bir sahada (ROM: Range of motion) çalışması sağlanıyor,
buna örnek olarak tek başına çalıştırıldığı zaman gittikçe „kısalan“
pazı (Ing. biceps) kasının karşıt kası kol arkası kasının (Ing. triceps)
çalıştırılması ile tekrar „uzaması“ gösterilebilir. Bu sayede karşıt
kaslar ve güç boşaltılmasında tekrar dengeli bir durum ortaya çıkıyor,
tek yönlü kas çalışmalarının yol açtığı dengesizliklerin önüne
geçiliyor, ki bu noktaya sayfamızda en son spor salonunda antrenman
yazımızda da değinmiştik.
Germe işlemi sonucunda kas fiziksel olarak „uzamıyor“, yani boyu 20cm
olan bir kas düzenli germe işlemi sonucunda 25cm olmuyor, kezâ
incelmiyor da, ama kasın hareketliliği artıyor. Bu nokta sakatlıkları
önleme ve tedavi söz konusu olduğunda germe işlemi için önemli bir
argüman. Dolayısıyla sakatlanma tehlikesinin nispeten düşük olduğu
sağlık için yapılan sporda germe işlemi her antrenman biriminin bir
parçası olabilir.
Bir araştırma
British Medical Journal’ın 2002’de yayınlanan 325’inci sayısında
Avustralya / Sydney Üniversitesi’nden Rob Herbert ve ekibinin yaptığı
„Effects of stretching before and after exercising on muscle soreness
and risk of injury: systematic review“ başlıklı bir çalışma yer aldı. Bu
çalışmanın son derece ilginç sonuçları var.
Spordan sonra kasları germe işlemi kas ağrılarını, krampları önlemiyor,
ayrıca sakatlanma riskini de düşürmüyor. Toplam 77 sporcu 5 tane ayrı
teste tâbi tutulmuş. Bu testlerden üç tanesi germe işleminin spor
sonrası etkilerini, iki tanesi de spor öncesi etkilerini incelemiş.
Bütün araştırmalardan çıkan sonuç, germe işleminin ağrı azaltılmasında
çok çok az bir rolü olduğu. Herbert ve ekibi ayrıca spor öncesinde
yapılan germe işleminin sakatlık riskini de etkilemediğini ortaya
çıkarmış. Yüksek sakatlanma riski taşıyan bir grup olarak belirlenen
eğitim aşamasındaki acemi erler üzerinde yapılan uzun süreli iki test,
sürekli olarak yapılan germe işleminin 23 yılda sadece bir sakatlanmayı
önleyeceği sonucunu vermiş. Sporcuların çok büyük bir kısmının askerlere
oranla çok daha düşük sakatlanma riskine sahip olduğu düşünülürse germe
işleminin sakatlanmayı önleme gibi bir etkisi olmadığı daha açık ortaya
çıkıyor.
Kısaca araştırmanın sonucu: Kasları germek ne sakatlığı önlüyor, ne de kas ağrılarını.
Sonuç
Germe işlemi kas üzerine ek bir yük bindiriyor. Bu ek yük fazla olduğu
zaman germe işlemi kaslara faydalı olmaktan ziyâde zarar veriyor. Yoğun
mukâvemet sporlarından sonra (örneğin uzun koşu, bisiklet) kaslarda
mikro düzeyde yaralanmalar oluşmuşken germek kasların fazladan mekanik
zorlanması anlamına geliyor, dolayısıyla kaçınılması gereken bir durum.
Kezâ vücut geliştirme gibi sporlarla da uğraşanlar germe işlemlerini
içeren antrenman birimlerini spordan bir başka güne taşımalılar. Kasları
germe işlemi ne sakatlık riskini azaltıyor, ne de spor sonrasında
oluşan kas ağrılarını, tam tersine olumsuz etkisi var. Dolayısıyla
statik germe işlemi ayrıca bir antrenman birimi olarak uygulanmalı,
spordan önce veya sonra değil. Spor birimlerine yakın sürelerde ise
germe işlemi uygulanacağı zaman da daha ziyâde dinamik germe tercih
edilmeli.
Aynı şekilde kasların dengesizlikleri veya „kısalmaları“ sadece germe
işlemi ile telâfi edilemiyor, bunun yerine karşıt kas gruplarının da
çalıştırılması gerekiyor.
Söylenebilecek en önemli noktalardan biri „ısınma“ işleminin mutlaka
gerekli olduğu. Yani kalp-damar sisteminin 5 dakikalık hafif bir
mukâvemet çalışması (bisiklet, ip atlama, koşu vb.) sayesinde ısıtılması
kalbin dakikada pompaladığı kan miktarını ve bu sayede kaslardaki kan
deverânını ve sonuç olarak da spordaki performansı arttırıyor. Burada
dikkat edilmesi gereken nokta germe işleminin kesinlikle bir ısınma
işlemi olmadığı.
0 yorum:
Yorum Gönder